Kitap Öncesi;
Fahrenheit 451, Ray Bradbury tarafından 1951 yılında yazılmış bir bilimkurgu romanıdır. Baskıcı bir gelecek anlatılan bu kitap, birçok kişi için en iyi distopik romanlar arasında yer almaktadır. Distopya kelimesi, Türk Dil Kurumu’na göre baskıcı ve otoriter sistem içerisinde, gelecekteki olumsuz şartlara sahip toplumlar için kullanılmaktadır. Benim çok okuduğum bir tür olmamasına rağmen daha önce “George Orwell – Hayvanların Çiftliği” ve “1984” kitaplarını okumuş ve çok sevmiş biri olarak, Fahrenheit 451’in de distopik kitaplar arasında yer aldığını söyleyebilirim.
Fahrenheit 451 : Kitap kağıdının tutuşup yanma sıcaklığı…
Fahrenheit 451 kitabı, “Yakmak bir zevkti” cümlesiyle başlar. Kitabın birinci bölümünde, şöminede ve semenderde karakterler tanıtılır. Kitapta anlatılan tüm distopik olaylar Amerika Birleşik Devletleri’nde geçmektedir. Ana karakterimiz itfaiyeci Guy Montag’dır. Evli olan Montag, her gün rutin olarak yasaklı kitapları yakmaktan zevk alan bir karakterdir ve hayatını sorgulamayı bırakmıştır. İtfaiyeciler, evlerin yangına dayanıklı olarak inşa edilmesi sebebiyle yangın söndürme işini bırakıp, okuması ve bulundurması yasak olan kitapları yakmakla görevlidirler. Gelen ihbarları değerlendirip kitapları alarak imha etmektedirler. Çoğu zaman kitap bulunan ev komple ateşe verilmektedir.
Yine bir gün ana karakterimiz Montag işten dönerken yeni komşuları Clarisse McClellan ile tanışır. Bu tanışıklık ve edilen sohbetler, Montag için sorgulamaların fitilini ateşleyen şeydir. Clarisse’nin sorgulamaları ve amcasından eski zamanlar hakkında dinlediği şeyleri Montag’a sorması, bu konuşmaların şekillenmesine neden olmuştur. Ancak bu konuşmaların detayına burada girmeyeceğim.
Montag ve Clarisse, otoyollarda belli hızın altında gidememekten dolayı kaçırdıkları güzelliklerden tutun eskiden itfaiyecilerin yakmak yerine söndürdüklerini işittiğine kadar birçok konuyu konuşmaktadırlar. Montag, bu konulara sürekli olarak gülüp geçmektedir. Ona anlatılanlara göre itfaiyeciler her zaman ateş yakmakla görevliydi ve Clarisse’nin aşırı düşünmesi gereksizdi.
Clarisse 17 yaşındadır ve Montag ile yolda karşılaşmaları ve muhabbetleri devam ettikçe ikisi de birbirlerine karşı hisler beslemeye başlarlar. Montag, bu görüşmeler sürecinde sorgulamaya başlar. Bir keresinde Clarisse, Montag’a hiç yaktığı bir kitabı okuyup okumadığını sorar. Montag, kitapların tehlikeli şeyler olarak anlatıldığını ve okumadığını söyler çünkü onlara hep böyle öğretilmiştir.
Ve bir gün Montag, içindeki sorgulamaların sonucu olarak neden kitapları yaktıklarını ve içeriklerini merak etmeye başlar.
Fahrenheit 451 – Elek Ve Kum
Daha kitabın ilk bölümü bitmeden Montag, bir gün ansızın Clarrisse’nin öldüğü bilgisini eşinden alır. Buna çok şaşırsa da, artık ana karakterin sorgulama yapısı kendi kendini yediği için bu haberin onun yolculuğuna çok etkisi olmaz.
Yine sıradan bir mesai gününde bir kadının evinde kitap olduğu ihbarı üzerine araçlara atlayarak ilgili eve giderler. Eve yapılan baskında kitaplar ele geçirilir ve yakma talimatını vermek için kadını önce evden çıkarmak isterler. Ancak kadın ısrarla kitaplarıyla birlikte yanmayı tercih eder. Bu, itfaiye ekibi için olağan bir durumdur ve Montag’ın ekip arkadaşları bunu önemsemezken Montag, kadını evin dışına çıkarmaya ikna etmeye çalışır. Ancak kadın, evden çıkmayarak kitaplarıyla birlikte yanar.
Bu olay, ana karakterimiz için ikinci büyük sorgulamayı beraberinde getirir. Eğer bir insan kitapları için canından vazgeçebiliyorsa, kitapların içinde çok değerli bir şey olmalıdır düşüncesine kapılır. Kadının alevler içinde yanması, Montag’ı çok etkiler ve işten izin alarak ertesi gün işe gitmek istemez. Yakılmak üzere alınan bir kitabı evine getirir.
Evde kitap bulundurmak çok büyük bir risktir ve önce eşine durumu söylemek istemez. İş yerinden müdürü, Montag’ın evinde ziyaretine gelince Montag, şüphelerinin tamamen ortadan kalkması için itfaiye tarihinden başlayarak kitapların ne kadar tehlikeli fikirler taşıdığına kadar detaylı bir konuşma yapar. Bu konuşmalar sırasında hasta rolü oynayan Montag’ın yastığını düzenleyen eşi, yastığın altında bir kitap olduğunu görür ve böylece o da bu kitap olayının farkına varmış olur.
Fahrenheit 451 – Kendini Bu Alanda Geliştirme
Montag, durumu eşiyle paylaştıktan sonra eşi büyük bir endişe içinde olayı kabul etmek istemese de daha sonra dahil olur. Evine gelen yöneticisine, bir itfaiyecinin yakacağı kitabı elinde bulundurmanın zararının olup olmayacağını sorar ve aldığı yanıt onu biraz daha rahatlatır. Yöneticisi, bir gün boyunca bir itfaiyecinin yakacağı kitabı elinde bulundurmanın tabii ki bir zararı olmayacağını belirtir.
Her detaya girmeden özetleyecek olursak, Montag Finhan adında biriyle tanışır. Finhan, daha önce kitaplarla haşır neşir biri olduğu için Montag’ı kitaplar konusunda geliştirmesi konusunda ikna eder. Bu aşamadan sonra Montag, birçok kitap okur ve kendisini bu alanda geliştirir.
Fahrenheit 451 – Her şeyin Sonuna Doğru
Montag bir gün komşu kadınların kitaplar hakkında konuşup eleştirmesi karşısında kendini tutamaz ve bir şiir kitabını çıkararak okumaya başlar. Finham, onu engellemek için gizli bir telsiz benzeri cihaz kullanırken, karısı da aynı ortamda ona müdahale etmeye çalışır. Gelen kadınlar Montag’ın bir şiir kitabına sahip olmasına çok şaşırdılar. Montag, kitaptan bir şiir okuyarak oradaki bir kadını etkiler ve ağlatır. Kadınlar, hayatta yeteri kadar acı olduğunu düşünerek, insanların niçin başka insanları üzmek için böyle şeyler yazdıklarını anlayamazlar ve hiddetlenirler. Kontrolden çıkabilecek olan durumu önlemek için Montag, itfaiyecilerin kitapları bir gün boyunca yakmadan tutabileceğini söyler, ancak öfkelenen komşular evden ayrılırlar. Aynı gün, Montag işe gider.
Her şeyin rutin bir şekilde ilerlediği bir gün, bir kitap ihbarı gelir ve adresin Montag’ın evi olduğu anlaşılır. Birçok olayın ardından, kendi evini yakmak zorunda kalan Montag, kulaklığındaki Finham’ı yakalanmaktan korumak için orada olan herkesi itfaiye aracının hortumunu kullanarak yakar. Bu olay, ülke çapında Montag’ın aranmasına yol açar.
Fahrenheit 451 – Son
Daha önce adını hatırlamadığım bir kitapta yaptığım gibi, son kısmını yazmak istemiyorum. Kitabın dinamiklerini özetlediğimi düşünüyorum, ancak son kısmını kitabı okuyacakların kendilerinin keşfetmesi için burada sonlandıracağım.
Kişisel olarak, Fahrenheit 451 kitabını çok beğendim. Distopik kitaplara başlamak isteyenler için, bence sadece kafa karıştırmayan ve çok sürükleyici bir kitap. Kitap çok rahat bir şekilde 2-3 gün içinde bitirilebilecek bir kitap. Ben genel yapısını anlatırken çok özet geçtim, okuyunca birçok bilimkurgu detayını kendiniz keşfedin istedim. Bir başka kitap incelemesinde görüşmek üzere.
Yazarı Tanıyalım
Ray Douglas Bradbury (22 Ağustos 1920 – 5 Haziran 2012) korku ve bilimkurgu tarzlarında yazan Amerikalı bir yazardır. En çok bilinen kitapları 1950’de yazdığı kısa hikâyeler kitabı ve bir roman olan The Martian Chronicles, ve 1953’te yazdığı başyapıtı olan Fahrenheit 451‘dir. Los Angeles’ta 91 yaşında öldü.
Okumayan Kalmasın sitesin Patreon üzerinden bağış yapmak için “Become a patron” butonuna basarak Patreon hesabımızı görüntüleyebilirsiniz.
Add Comment