Ana sayfa » Tüm Yazılar » Biyografi » Füreya – Ayşe Kulin
Biyografi Edebiyat

Füreya – Ayşe Kulin

Kitap Öncesi

Füreya, Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısıdır. Sanatçı dolu ailesiyle tanınmaktadır. Bende daha önceleri teyzesi olan ünlü ressam Fahrünnisa Zeyd’in hayatını çeşitli belgesellerde izlemiş, Füreya Koral’in adını da ilk o zamanlarda duymuş, geçtiğimiz senelerde Kale Grubun üstlenmiş olduğu sergiyle de yakından tanışma fırsatını bulmuştum. En son olarak Ayşe Kulin ’in Füreya adlı biyografi romanını okuyunca, hayranlığım bir kat daha artmış oldu.

Hayatı, yaşadığı acılar, hüzünler, mutluluklar ve başarılar, bana hayata dört elle sarılmamız gerektiğini gösterdi diyebilirim. Her yaştan insanı etkileyebilecek ama özellikle de gençleri çok motive edebilecek bir kitap olarak görüyorum. Bu nedenle herkese tavsiye ederim.

Füreya – Ayşe Kulin

Şakir Paşa ve ailesi

Füreya, köklü bir Osmanlı ailesi olan Şakir Paşa ailesinin bir ferdi olarak Büyükada’daki ağaçlar içindeki güzel köşkte dünyaya gelmiştir. Adada kalabalık bir ailede büyür. Dede, anneanne, teyzeler, dayılar… Adadaki bu kalabalık ailenin Füreya’nın hayatında büyük etkisi olmuştur. Şakir Paşa ailesi Osmanlı’da en üst vazifelerde görevler almış, daha sonrasında yaşanan kırgınlıklar sebebiyle saraydan uzaklaşmış ve adada sakin ve huzurlu bir yaşam istemişlerdir. Ailede eğitime ve sanata çok fazla önem verilir, Fransız ve Alman dadılar eşliğinde çocuklar büyütülür. Füreya da, bu ailenin sıkı eğitiminden geçmiştir. Aile sanata düşkündür ve birçok sanatçı barındırır. Füreya’nın teyzelerinden biri, ünlü ressam Fahrelnissa Zeyd, bir diğeri ise Türkiye’nin ilk kadın gravür sanatçısı Aliye Berger’dir. Füreya teyzelerine çok düşkündür ve beraber büyümüş, hayatları boyunca da hiç ayrılmamışlardır.

Füreya Koral
Füreya Koral , Fahrennisa Zeyd, Aliye Berger

Ayşe Kulin, Füreya Koral’in hayatının dört bölümde ele almıştır. İlk bölümde Büyükada’da geçen çocukluk ve gençlik dönemi işlenir. Babası Emin Paşa askerdir; birçok cephede savaşları katılmış başarılı bir asker. Atatürk ile yakın arkadaş oldukları ve Kurtuluş savaşında onları destekledikleri anlatılır. Füreya’nın Atatürk hayranlığı işte bu Kurtuluş Savaşı zamanlarında bir kere babasının yanında görmesi ile başlayacak ve daha sonraları iki yakın dost ilişkisine dönüşecektir. Füreya Notre Dame Sion Lisesini bitirir. İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümüne başlar ve bitiremeden Selahattin beyle evlenir. Bursalı köklü bir aileden gelen Selahattin beyle evlilikleri 2 yıl sürer. Birçok acının yaşandığı ve iki kere bebeğini düşük yaparak kaybeden Füreya için sonu çok acı biten bir evlilik olmuştur. Geri İstanbul’a ailesinin yanına döner.

Atatürk

Babası için gittikleri bir kaplıca tatilinde Atatürk ile karşılaşan Koral ailesi bu tatilde Kılıç Ali ile tanışır. Füreya’dan 33 yaş büyük olan babasının asker arkadaşı Kılıç Ali Füreya ’ya âşık olur. Füreya kendine çok acılar çektiren ilk evliliğinden sonra bu sefer mantık evliliği yapmayı kabul eder. Uzun yıllar evli kaldığı Kılıç Ali ile mutlu bir birlikteliği olur. Atatürk vefat edene kadar çok yakındırlar.  Füreya’nın fikirlerine çok önem veren Atatürk sık sık evlerine, yemeklerine misafir oluyordur. Bu güzel geçen yılların ardından Atatürk’ü kaybedince evliliklerinde de zor günler yaşarlar. İstanbul’a dönmüşlerdir.

Füreya Koral, İsviçre Sanatoryumunda
Füreya Koral, İsviçre Sanatoryumunda

Füreya tam bu yıllarda veremle savaşmaya başlar. Tedavi için İsviçre’ye sanatoryuma gider. Uzun uğraşlarla sağlığına kavuşur fakat kısa sürede tekrarlar hastalığı. Bu sefer tekrar İsviçre’ye gittiğinde hastanede vakit geçirip oyalanması için yolladığı plastik hamurla seramik yapmaya başlar. Zor günlerde tanıştığı seramiği bir daha hiç bırakmaz. Tedavisi devam ederken seramik dersleri alır. Paris’e tedavi için geçtiği sıralarda bir atölyede seramik dersleri almaya ve kendini geliştirmeye başlar. Uzun süren metro ve otobüslerle ulaştığı atölyesini bir gün bile ihmal etmez. Paris’teki sanat ortamı Füreya’yı etkilemiştir. Yaptığı eserler, hep Anadolu motifleridir. Avrupa’da, bu dönemde seramik patlama göstermiş, mimarı eserlerde kullanılmaya başlanmıştır. Füreya’nın eserleri çok beğenilmiş ve ilk sergisini yine Paris’te açmıştır. Sağlığına kavuştuğu günlerde arkadaşlarının kalmasına yönelik yoğun ısrarlarına rağmen, İstanbul’a, ailesinin yanına dönmek istemiştir. Bu arada erkek kardeşinin bir kız yeğeni olmuştur. Füreya, Sara Korel adındaki bu yeğenini kızı yerine koyacak ve kendisinden hiç ayrılmayacaktır.

Füreya , Tekrar Verem…

Sürekli tekrarlayan hastalığı sebebiyle yeğenini kucağına bile alamayan Füreya, çareyi ispatlanmamış bir tedaviyi denemeye ve ailesine hatta kocası Kılıç Ali’ye bile söylemeden bu ameliyatı olmaya tek başına Paris’e döner.  Ve bir mucize olur; veremden tamamen kurtulan Füreya, yeğenine ve İstanbul’daki hayatına doludizgin döner.

Füreya Koral
Füreya Koral

İstanbul’a döndükten sonraki hayatı, arkadaşları, zevkleri ve yapmak istedikleri o kadar değişmiştir ki, ölümden dönen Füreya, bu dönemden sonra sadece kendi istediklerini yapacak ve uzun yıllar süren evliliği de böylece sona erecektir. Kılıç Ali’den boşandıktan sonra hayatı boyunca birçok şey yaşadığı Şakir Paşa apartmanına geri dönecek ve giriş kattaki ufak dairesini hem atölye hem ev olarak kullanacaktır. Bu dönem maddi zorluklar da yaşamıştır.

Arkadaşlarının özel siparişleri olan mimari yapılardaki duvar panolarını da bu dönemde yapmıştır. Füreya, çeşitli sergiler açmış ve zamanının çoğunu “kızım” dediği Sara ile geçirmiştir. Bunun yanında, atölyesinde sayısızca genci yetiştirmiş, üretmenin ve üreterek mutlu olmanın keyfini doyasıya yaşamıştır.  Yaşamı boyunca tatmak istediği her türlü duyguyu, -çok istediği evlat sevgisi hariç- tattığını, Ayşe Kulin ‘in “Füreya” adlı romanında yer bulan şu sözleriyle dile getirir;

 

Füreya Koral
Füreya Koral

 

“Ne keyif verdiyse bana yaptım hepsini de. Sigarayı eksik ciğerime rağmen düşürmedim dudaklarımdan. Hediye vermeyi çok severdim, param olduğu sürece pahalı armağanlar verdim eşime, dostuma…”

 

 

 

Kitap çok akıcı bir üslupla yazılmıştır. Ayşe Kulin ‘in kalemi beğenmekle birlikte bu kitabın yerinin bende çok başka olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. Kitapta işlenen ayrıntılar, aynı zamanda Osmanlı’nın son yılları ve Cumhuriyetimizin ilk yılları hakkında da bilgi sahibi olmamızı sağlıyor.

Füreya Koral’in, 87 yıllık yaşamı, 1997 yılında sona ermiştir. Şimdi dünyaya gözlerini açtığı yerde, Büyükada’da Şakir dedesinin yaptırdığı mezarlıkta yatmaktadır.

Eserleri;

Füreya Koral, Ankara Anafartalar Çarşısı seramik panolarindan detay, 1964, Fotoğraf - Oğuz Karakütük
Füreya Koral, Ankara Anafartalar Çarşısı seramik panolarindan detay, 1964, Fotoğraf – Oğuz Karakütük
Füreya Koral, porselen serisinden bir seçki, 1973
Füreya Koral, porselen serisinden bir seçki, 1973

Yazarını Tanıyalım!

Ayşe Kulin, 28 Ağustos 1941’de İstanbul’da doğmuştur. Kaleme aldığı biyografik eserleri ve romanlarıyla çok okunan yazarlardan biri olmuş ve birçok ödül kazanmıştır. Üslubundaki akıcılık ve yalınlıkla büyük övgü alan yazarın öykü ve kitapları senaryolaştırılıp beyaz perdeye aktarıldı.[2] Arnavutköy Amerikan Kız Koleji Edebiyat bölümünü bitirdi. Çeşitli gazete ve dergilerde editör ve muhabir olarak çalıştı. Uzun yıllar televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senarist olarak görev yaptı.

 

 

…Yazarın Tüm Yazıları…