Ana sayfa » Tüm Yazılar » Edebiyat » Yabancı – Albert Camus
Edebiyat Roman

Yabancı – Albert Camus

Kitap Öncesi

Karşınızda Albert Camus’un “Yabancı” kitabı ile gelmekteyim. Bu kitabı okurken hissettiklerimden biraz bahsetmeden önce, en çok satan klasik eseri olan “Yabancı” hakkında konuşmam gerektiğini düşünüyorum. Karakterimizin depresif ve sorgulayıcı ruh hali, belki de modern insanın içine düştüğü anlık durumlardan farklı değil. Tek farkı, karakterimizde bu ruh hali anlık bir durum değil. Aslında Albert Camus, insan yaşamının içinde yaşanan anlamsızlık, saçmalık, akıldışılık ve mantıkdışılık konularında felsefi bir yaklaşım sergiler. Ancak, Camus bu umutsuzluğun sonsuza kadar devam etmesi gerektiğini düşünmez. Biten bir hayatın anlamsız olduğunu söyler, ama hayattan zevk almaksızın yaşamanın gerekli olmadığını savunur.

Bu görüşlerinizi aklınızda tutarak “Yabancı” eserini okursanız, aslında ana karakterle Camus arasında çok benzer noktalar bulabileceğinizi fark edebilirsiniz. Bu da hiç şaşırtıcı değildir.

Yabancı – Albert Camus

“Yabancı” kitabının ana karakteri Meursault, Cezayir’de yaşayan bir insandır. Bir gün yaşlı bakım evinde kalan annesinin öldüğü haberi gelir. İşinden izin alarak hızlıca annesinin kaldığı bakım evine doğru yola koyulur. Ancak, karakterimizin büyük bir hüzün içinde olduğunu söylemek doğru olmaz. Kendi içinde sorgulama yapar, eski günleri düşünür ama beklediğimiz türde bir acıdan bahsetmek mümkün değildir.

Bakım evine vardığında önce müdürle görüşür. Müdür, ilgili hademeyi çağırarak Meursault’un annesini yarın defin edilmeden önce son bir kez görebileceği odaya götürmesini söyler. Ancak, Meursault’un beklenen acılı hali yoktur. Odaya vardıklarında cenazenin içinde yattığı tabutu açıp annesini son bir kez göstermeyi teklif eden hademe, Meursault’un isteğiyle karşılaşır.

Vakit ilerledikçe annesinin arkadaşları da izin alarak cenaze odasına gelirler. İnsanlar Meursault’un duyarsız haline ve annesini son bir kez görmesini istemeyişine tepki gösterirler. Meursault, bu durumla yetinmez ve hademenin teklif ettiği sigara ve kahve teklifini de kabul eder.

Karakterimiz defin sonrası kaldığı apartmana geri döner ve hayatına kaldığı yerden devam eder.

Yabancı – Marie Cardona

Meursault, iş arkadaşı Marie Cardona ile tanışır. Bu arkadaşlıkları hızlı bir seyir ile buluşmaya döner. Birlikte kumsala gidip yüzmeye başlarlar ve Meursault dün annesinin öldüğü bilgisini Marie ile paylaşır. Marie bu durumu garipser ama çok irdelemez. Birlikte vakit geçirmeye devam ederler.

Bir gün Marie, Meursault’un evine geldiğinde onu sevip sevmediğini sorar; Meursault “hayır” cevabını verir. Onunla vakit geçirmeyi sevdiğini ama aşk gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyler. Marie’de buna alınır gibi olur ama aralarındaki ilişkiyi bozmaz. Meursault bu konularda ikonik bir cevap verir. Marie üzülmesin diye ona isterse evlenebileceğini, onunla bir şey değişmeyeceğini söyler.

Gerçekten insan, okurken garip geliyor. Bu kadar duygusuz bir insan olması, insanı yer yer gıcık bile edebiliyor.

Yabancı – Raymond

Bir gün iş dönüşü apartmanda komşusu Raymond ile tanışır. Aslında çok tanışma meraklısı değildir ama Raymond çok ısrarcı olunca onu kıramaz. Sırf eve girip akşam yemeğiyle uğraşmak istemediğinden Raymond’un onu evine yemeğe çağırmasını kabul eder. O akşam Raymond’un maceralarını dinler ve bir kadın arkadaşının onu kazıkladığını öğrenir. Raymond, ondan öcünü almak için bir mektup yazması konusunda Meursault’tan yardım ister.

Karakterimiz, yine farketmez bir tavırla, ona yardım eder. Ertesi günlerde bu intikam alma aşamasında Raymond’u polis karşısında Meursault’un koruması aralarındaki bağı kuvvetlendirir.

Meursault Katil Oluyor

Raymond, bir hafta sonu Meursault ve Marie’yı bir arkadaşının kulübesinde balık yemeğine davet eder. Karakterimiz, bu teklifi kabul eder. Gün geldiğinde buluşup gidilecek yerlere doğru yola çıkarken, Raymond’un intikam aldığı sevgilisinin kardeşini görürler. Gruplar arasında gerginlik çıkmadan önce arkadaşı ne olur ne olmaz diye Meursault’a silah verir. İlk atışmada Meursault, silahı kullanmaz. Gruplar dağıldıktan sonra, kafasının dağılması için tekrar sahile giden Meursault, o adamı sahilde görür. Adam güneşlenirken, Meursault’un geldiğini görünce doğrulur ve bıçak çıkarır. Meursault, hiç beklenmedik bir şekilde silahı çıkararak bu adamı öldürür.

Meursault’un Yargı Süreci

Meursault, belki de kendinden bile beklemediği bu cinayet sonrası kendini hapishanede duruşma gününü beklerken bulur. Hapishanede düşündüğü süre boyunca hiçbir pişmanlık belirtisi göstermez. Ancak yargılanma süreci başladığında, karakterimizin bu donuk hissiyatı dezavantajlı bir duruma yol açar. Annesinin ölümüne karşı duyarsızlığı, onu hayırsız bir evlat gibi gösterirken, mahkemede jüri, Meursault’un bu cinayeti kasıtlı bir şekilde işlediği kanısına varır.

Dava sonuçlanır ve Meursault, idam cezası ile hüküm giyer. Albert Camus’un en çok bilinen eserlerinden Yabancı’nın sonuna gelmiş oluyoruz.

…Yazarı Tanıyalım…

Yabancı

Albert Camus Fransız yazar ve filozof.

Varoluşçuluk ile ilgilenmiştir ve absürdizm akımının öncülerinden biri olarak tanınır; fakat Camus kendini herhangi bir akımın filozofu olarak görmediğinden, kendini bir “varoluşçu” ya da “absürdist” olarak tanımlamaz. 1957’de Nobel Edebiyat Ödülü‘nü kazanarak, Rudyard Kipling’den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar olmuştur. Ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında ölmüştür.

 

…Yazarın Tüm Yazıları…