Ana sayfa » Tüm Yazılar » Blog » Brüksel’in Asi Yüzü
Blog Gezi Yazısı

Brüksel’in Asi Yüzü

Manneken Pis, nam-ı değer işeyen çocuk Brüksel’in hatta tüm Belçika’nın en ünlü heykelidir.

Nasıl anlatılır, hangi kelimelerle bu başyapıta betimleme yapılabilir bilmiyorum çünkü kesinlikle kelimelerin yetersiz kaldığı bir sanat eserinden bahsediyoruz.

Küçücük (61 cm kadar), çeşmeli bronz bir heykelin su havuzunun tam içine işemeyi başardığını hayal edin ve bir ülkenin en tanınmış marka yüzü olduğunu düşünün. Hayal ettiniz mi ? Bu hayalleri süsleyen kahraman Küçük Julien (işeyen çocuğunun yerliler tarafından bilinen adı) karşınıza tüm yiğitliği ile çıkıyor.  Eeee atalarımız boşuna dememiş ‘‘Yiğidin malı meydanda olur’’ diye çünkü bu heykel tam olarak Brüksel’in merkezi Grand- Place meydanına çok yakın bulunuyor. 🙂

 

Brüksel'in

 

Heykelin tarihi önemine değinmeden önce, aranızda bilen var ise bana şu Belçikalıların işemekle olan derdini anlatabilir mi? Ülkece işeyen çocuk ile yetinmeyerek işeyen çocuğun kardeşi olan işeyen kız Jeanneke Pis ve işeyen köpek heykellerinide yapmışlar. Arkadaş bu kadar da amonyaka düşkün olunmaz ki ..

 

Brüksel'in

 

 

Dönelim bizim çocuğa, tam olarak bu fikrin ne zaman çıktığı belli olmamakla beraber bizim çocuğun efsaneleri 14 yy sonlarından başlıyor. Bu hikayeleri duyduğumda şahsen çok eğlendiğim için burada da EFSANELER bölümünde anlatacağım  🙂

 

Ayıp olmasın azıcık Brüksel’in tarihinden bahsedelim, 

1618 ya da 1619 yıllarında Manneken- Pis Jérome Duquesnoy the Elder (nasıl okunduğuna dair asla bir fikrim yok) tarafından  tasarlanmış ve bugünkü yerine konulmuştur. Fakat 2020 mart ortalarına kadar gidip görebildiğimiz heykel orijinal değildir, bir kaç kez çalındığından dolayı bir replikasını yerleştirilmiş ve her ne kadar şu an güvenlik önlemleri alınmış olsa da orijinali Brüksel Şehir müzesinde bulunmaktadır.

Artık izleyecek bir şey bulamıyorum, çok sıkıldım artık dediğiniz noktadaysanız birçok filme geçse de bizim oğlan, ben size çalınması ile ilgili filmi önereceğim buyrunuz adı: Saida a enlere Manneken-Pis

 

Efsaneler

Şimdi hangisinden başlasam, şahsen ben tamamına inanıyorum hepsi çoooookkkk mantıklı 🙂

 

İlk olarak kahramanlıklar ile dolu bir hikayeyi anlatacağım size; Brüksel kuşatma altında, düşmanlar heryerden saldırıyorlardı, şehri ele geçirmek için şehir kapısının altına barut yerleştirmişlerdi ve haatttaaa fitili ateşlemişlerdi. Kurtuluş yolu yok, halk çaresiz ve korkmuştu ümitlerin tükendiği noktada bir anda o da ne aman allahım bir mucize, çişi gelen bir bebek artık tutacak hali kalmamış ve  aşağıya doğru bırakıvermiş. Bırakırken de fitilin üzerine işediği için şehri kurtarmış.Bu mucize çocuk,  Julienden bir başkası değildi.

 

En çok bilinen diğer bir efsaneye göre ise Grimbergen savaşı sırasındaki olağandışı bir olayın hatırına heykelin yapıldığı söylenir.

Olay ise şöyledir savaş sırasında o dönemin yöneticisi olan ikinci Gottfried oğlunu bir sepet içerisinde ağaca asmıştır. Sepetin altında askerler savaşırken çocuk düşman askerlerinin üzerine yukardan işiyormuş ( başka ne yapacaktı sanki). Bunun gerçekliğini sorgulamamakla birlikte o durumdaki bir çocuğun muhtemelen korkudan altına başka şeylerde yaptığını tahmin edebiliriz, neyse ki bunun heykeli en azından Belçika’da bulunmamaktadır.

 

Bir diğer efsaneye göre ise şehrin önde gelen zengininin oğlu kaybolmuştur. Tüm şehir halkı telaşlı bir şekilde Küçük Julieni ararken tam da şu an da heykelin bulunduğu yerde işerken bulunmuştur. Heykel de babası tarafından şehir halkına bir teşekkür olarak yapılmıştır. Eminim ki halk bu hediyeyi takdir etmiştir 😀

 

Belçika’nın (Brüksel’in) Gelenek ve görenekleri

Belçikalıların ne kadar geleneklerine bağlı olduklarına inanamazsınız mesela bayramları asla boş geçmezler ve halkın eğlenmesi için her şeyi yaparlar örneğin özel günlerde Manneken-Pis’in işediği su bazen şarap oluyor bazen de bira ve halk  çeşmeden o özel içeceği içebiliyor.

Bunun dışında ise özel günlere, bayramlara veya dünyada gelişen olaylara dikkat çekmek için, Belçika’nın en önemli simgesi özel kıyafetlere bürünüyor. Küçük heykeli giydirilmesi ilk olarak 1698 yılında Bavyera hükümdarı olan ikinci Maximillian  tarafından hediye olarak kıyafet verilmesi ile başlamıştır. Daha sonra Fransa Kralı, Rus Kozmonatlar ve diğer ülkeler tarafından özel yapım kıyafetler hediye edilmiştir, böylelikle giyim ve kıyafet konusunda her kızın hayali giyim odası iken tek işi işemek olan bu heykelin giysilerinin sergilendiği bir müzeye sahip olmuştur.

Peki işemeye meraklı başka bir ülke yok mu derseniz, Fransa, Amerika, Brezilya ve Tokyo ‘da da işeyen çocuğun olduğunu biliyor muydunuz?

Bir insanın temel ihtiyacını bu kadar popülerleştirmek Belçikalılar için asi ruhlarının yansımaları olarak görüyorlarmış işte tam olarak burda sözün bittiği yerdeyiz 🙂

 

 

… Yazarın Tüm Yazıları …

 

 

About the author

isidacglyn

Add Comment

Click here to post a comment